FEMOROASETABULER SIKIŞMA (FAS) – CERRAHİ TEDAVİ SONRASI REHABİLİTASYON

FAS olan hastaların rehabilitasyonunda öncelikle klinik bulguların iyi bilinmesi, hastaların preoperatif ve postoperatif rehabilitasyon programının planlanması için önemlidir. FAS ve Labral yırtıklar sonucunda hastalarda görülen ve ameliyat sonrası rehabilitasyonu etkileyen kas-iskelet sistemine ait problemler şunlardır:
  • Ağrı
  • Eklem hareketinde limitlenme
  • Kas kuvvetinde azalma
  • Motor kontrolde azalma
  • Stabilizasyon kaybı
  • Fonksiyon kaybı
Ağrı, özellikle aktivite ile ortaya çıkan veya artan, kasık ve kalça ağrısı şeklindedir. Tipik olarak kasıktan trokanter üzerine, bazen uyluğa yayılır ve genellikle tek taraflıdır. Başlangıçta aralıklı, sonra devamlı, batıcı tarzdadır. Ağırlık verme, uzun süreli oturma, çömelme, yürüme, merdiven inip-çıkma, koşma ve spor aktiviteleri sonrasında artar. Eklem hareketlerinde ve genellikle fleksiyon, adduksiyon ve iç rotasyonda limitasyon vardır. Kalça çevresi kaslarda, özellikle gluteus mediusta zayıflık görülür. İliopsoas kasında, devamlı kas spazmı ve buna bağlı kasın motor kontrolünde azalma vardır. Kalça çevresi kaslarının zayıflığı sonucu, kalça ve pelvis stabilizasyonu da azalmıştır. Kalça ile ilgili fonksiyonlarda kayıplar veya azalmalar olur. Kalça fleksiyonu, uzun süreli oturma, bacak bacak üstüne atma veya çömelme gibi aktiviteleri yapmada zorluk vardır.

Konservatif Tedavi

Konservatif tedavide çok az seçenek vardır. Bu seçenekler de sadece bir miktar ağrıyı azaltmaya ve fonksiyonları artırmaya dayalı palyatif bir tedavidir. Daha çok aşağıdaki tedaviler kullanılır:
  • Dinlenme ve aktivite modifikasyonu,
  • Kalça eklemine gelen streslerden korunma ile ilgili eğitim,
  • Eklem hareket sınırının korunması,
  • Ağrı için elekroterapi, masaj, hidroterapi gibi yöntemlerin ve NSAİ ilaçların kullanımı,
  • Kalça çevresi kaslarındaki spazmı azaltmak için kas gevşetme yöntemlerinin kullanılması ve sekonder olarak etkilenmiş diğer eklemler ve yapılarda ortaya çıkan problemlerin azaltılması,
  • Kalça ekleminin eklem hareket sınırı içinde, var olan kas kuvvetinin korunması,
  • Pelvis ve gövde stabilizasyonunun artırılması,
  • Fonksiyonel düzeyin artırılmasıdır.
FASPasif eklem hareketini artırmada veya kas kuvvetini artırmada, konservatif bir tedavi seçeneği olarak fizyoterapi ve rehabilitasyon yardımcı değildir. Bu nedenle bu anlamda cerrahi işleme bir alternatif yöntem olamaz. Çünkü bozuk bir eklem morfoljisi ve biomekaniğine karşı yapılacak egzersizler veya uygulamalar, fayda yerine zarar verir ve semptomları artırır. Zorlayıcı, hatta bazı kaslar için yerçekimine karşı orta seviyede verilecek egzersizler, eklem hareket sınırını açmak için uygulanacak yöntemler, aşırı germeler veya bazı mobilizasyon ve manipulasyon yöntemleri, var olan sıkışmanın fazlalaşmasına, labrumda olası yırtıkların ve dejenerasyonun daha da ilerlemesine, var olan kas spazmlarının ve yumuşak doku problemlerinin artmasına, inflamatuar reaksiyonlara ve ağrıya yol açar. Bu nedenle fizyoterapi ve rehabilitasyon, FAS’ın çok erken döneminde cerrahiye seçenek oluşturabilen bir konservatif tedavi şekli olarak görülse de, özellikle orta ve ileri dönem başta olmak üzere FAS’ın çeşitli evrelerinde daha çok bir preoperatif tedavi şekli olarak kabul edilmelidir. Preoperatif dönemin süresi, fizyoterapi-rehabilitasyondan sağlanan kazanımların ne kadar olacağı, cerrahiyi ne kadar geciktireceği ve bu sürecin ne zaman sonlandırılarak cerrahiye gidilmesi gerektiği, cerrah ile fizyoterapistin yakın diyaloğu ile ortaya çıkacak sonuçlara göre belirlenir.

Cerrahi Öncesi Rehabilitasyon

FAS cerrahisi öncesi, ağrıyı ve inflamasyonu artırmadan ve var olan eklem hareket sınırında yapılacak egzersizler, cerrahi sonrası uygulanacak rehabilitasyonu kolaylaştırır ve iyileşme sürecini hızlandırır. FAS’ın konservatif tedavisindeki fizyoterapi prensipleri, burada da geçerlidir. Aynı şekilde zorlayıcı egzersizlerden de kaçınılmalıdır.

Cerrahi Sonrası Fizyoterapi ve Rehabilitasyon

Hiçbir kalça artroskopi ameliyatı, onu tamamlayacak fizyoterapi ve rehabilitasyon programı olmadan istenen başarıya ulaşamaz. Bu nedenle, FAS’ta cerrahi sonrası fizyoterapi ve rehabilitasyonun önemi tartışmasızdır ve konservatif tedavinin aksine çok daha büyüktür. Ancak üzerinde henüz fikir birliğine varılmış ve araştırma sonuçlarına dayalı bir rehabilitasyon programı yoktur; sadece tavsiye niteliğinde bazı programlar vardır.
Önceki patoloji, uygulanan cerrahi yöntem, genel anatomi, biyomekani, kinezyoloji ve fizyoloji bilgileri ile genel fizyoterapi yöntemleri ışığında hazırlanan ve bizim 2 yıllık klinik tecrübemize dayalı fizyoterapi ve rehabilitasyon programı ile ilgili prensiplerimiz şunlardır:

FAS cerrahisi sonrası uygulanacak fizyoterapi ve rehabilitasyon programı,

  • Zamana göre değil, değerlendirmeye göre planlanan dinamik bir program olmalıdır.
  • Yapılan cerrahi işlem ve hastanın özellikleri dikkate alınarak planlanmalıdır.
  • Doku iyileşmesini takip etmelidir.
  • Emniyetli, anlaşılması kolay ve yoğun bir program olmalıdır.
  • Ağırlık taşıma ve ROM kısıtlamalarına göre zamanlanan bireysel bir program olmalıdır.
  • Aktivitelere ve spora özel fonksiyonel rehabilitasyon programları içermelidir.
  • Sporcular için hazırlanacak programda, güç, hız ve çeviklik egzersizlerine önem verilmelidir.
  • Rehabilitasyon programı, eski fonksiyonlara veya spora ne kadar hızlı dönüldüğüne değil, rehabilitasyonun uzun ömürlülüğüne ve hastanın tatminine dayalı bir program olmalıdır.
FAS

Postoperatif rehabilitasyon programının hedefleri:

  • Oluşabilecek postoperatif komplikasyonların ( tendinit, bursit, skar doku gelişimi, hareket kaybı, anormal yürüyüş paterni) önlenmesi,
  • İyileşmekte olan yapıların bütünlüğünün korunması,
  • Ağrı ve inflamasyonun kontrol edilmesi,
  • Erken ROM’ a izin verilmesi,
  • Kas inhibisyonunu önlenmesi veya azaltması,
  • Nöromusküler kontrol ve propriosepsiyonun artırılması,
  • Normal yürüme paternine geri dönüşün sağlanması,
  • Kas kuvvetinin artırılması,
  • Aktivitelere ve spora geri dönüşün sağlanması.

Kullanılan fizyoterapi yöntemleri:

  • Buz
  • Elektoterapi
  • Hidroterapi veya Aquatik terapi
  • CPM
  • Aktif ROM hareketleri
  • Klasik masaj ve derin friksiyon masajı
  • Bisiklet
  • Kuvvetlendirme egzersizleri
  • Core stabilizasyon
  • Yürüme eğitimi

Ağırlık verme ve yürüme

Ağırlık verme durumu, yapılan cerrahi işleme göre ( labral tamir, iliopsoas gevşetme, mikrokırık, capsuloraphy) değişiklik gösterir veya limitlenir. Örneğin, mikrokırık yapılmış olan hastalarda 6-8 hafta süre ile tam ağırlık verilmez. Yürüyüş, ayağın yerle tam temasta olduğu ve yaklaşık olarak vücut ağırlığının % 5-10’unun verildiği şekilde çift koltuk değneği ile yapılır. Mikrokırık yapılmayan hastalarda ise postoperatif inflamasyonu azaltmak ve osteoplasti nedeniyle oluşabilecek stres kırığı riskini azaltmak için 4 hafta süre ile tam ağırlık verilmez.

Eklem hareket kısıtlaması

  • Nötrali geçen kalça ekstansiyonu, anterior kalça güçlerini artıracağı ve anterior labrum ve kapsül üzerine stres yükleyeceği için 3-4 hafta süre ile kısıtlanmalıdır.
  • Kalçanın dış rotasyonu 3-4 hafta süre ile kısıtlanmalıdır.

Rehabilitasyonda odaklaşılması gereken kaslar:

  • İliopsoas
  • Tensor fasciae latae
  • İliotibial band
  • Gluteus medius
  • Kalça adduktörleri
  • Kalça iç rotatörleri
  • Lumbar bölge veya gövde stabilizatörleri

Orijinal rehabilitasyon protokolümüz 4 fazdan oluşur:

  • Maksimum koruma ve mobilite (Faz 1: 1-4 hf)
  • Kontrollü stabilite (Faz 2: 4-8 hf)
  • Kuvvetlendirme (Faz 3: 8-12 hf)
  • Aktivitelere ve spora dönüş (Faz 4: 12 hf+)

Temel Rehabilitasyon Prensipleri:

  1. FASAmeliyat sonrası iyileşme dönemi, yapılacak cerrahi işlem ve rehabilitasyonla ilgili bilgilendirmenin ameliyat öncesi verilmesi ile başlar.
  2. Rehabilitasyonun birinci döneminde (Faz 1) dikkat edilmesi gereken durumlar ve limitasyonlar, artroskopi ile yapılan işlemin tipine göre belirlenir; çünkü yapılan tüm cerrahi işlemler aynı değildir. Ameliyat sonrası, ameliyatlı bacak üzerine yük verme durumu sadece kalça ağrısına göre belirlenmez. Kalça artroskopisinden sonraki rahatsızlık hissi bir çok hastada az olsa da, ameliyat sırasında zorunlu olarak yapılan şiddetli traksiyon ve artroskopik girişimin kendisi, kaslarda oldukça belirgin düzeyde refleks aktivite kaybına ( refleks kas inhibisyonu) yol açar. İyileşmenin olması için, ameliyatlı bacak üzerine tam yük verme kısıtlanmalıdır. Bunun için, doktorunuz veya fizyoterapistiniz uygun görene kadar, koltuk değnekleri veya diğer yürüme yardımcıları kullanılmalıdır.
  3. Aktif yardımlı normal eklem hareketlerine erken dönemde başlanmalıdır. Ancak aşırı hareketlerden kaçınılmalı ve hareketlerin tamamı, hastanın rahatsızlık veya ağrı hissettiği sınır içinde yapılmalıdır. Aşırı hareket sınırında yapılan egzersizler, fonksiyonları artırmaz, rahatsızlık hissini ve kas gerginliğini artırır; rehabilitasyon sürecini uzatır. Bacak üzerine yük vermede olduğu gibi, uygun iyileşmeyi sağlamak için eklem hareket sınırı da gereken ölçüde kısıtlanmalıdır.
  4. Kas kuvvetlendirme egzersizleri, ameliyattan sonraki ilk haftada başlatılmalıdır; fakat kas spazmını veya inflamatuvar reaksiyonu artıracak maksimal düzey veya çok tekrarlı kuvvetlendirme egzersizlerinden kaçınılmalıdır. Özellikle ilk fazlarda hastaların iliopsoas kasını aktive edici egzersizlerden kaçınması gerekir. İliopsoas kasının tendiniti, kalça artroskopisinin yan etkilerinden birisidir; üstelik ameliyatın çok öncesinden de bu kas kısalmış ve sertleşmiştir. Bu nedenle iliopsoas kasını aktive edecek zorlayıcı egzersizlerden ( düz bacak kaldırma, dirençli veya yer çekimine karşı olarak yapılan kalça fleksiyonu) kaçınılmalıdır.

Hastalar İçin Öneriler:

  • Ameliyat sonrası iyileşmeyi sağlamak ve en iyi sonucu almak için fizyoterapi ve rehabilitasyon gereklidir.
  • Kas kuvvetinin, eklem hareketliliğinin ve düzgün yürümenin yeniden sağlanması için, fizyoterapistinizin yapılan cerrahiye özel olarak düzenlediği egzersiz programına devam etmeniz oldukça önemlidir.
  • Size yapılan kalça ameliyatından sonraki fizyoterapi ve rehabilitasyon programı, diğer kalça ameliyatları (yapay kalça eklemi veya kalça eklemi dondurma işlemi gibi) sonrasında uygulanan programlara göre çok daha farklıdır; bu nedenle diğer kalça ameliyatları sonrasında uygulanan egzersizler veya yürüme ile ilgili prensipler bu durum için geçerli değildir ve aynı şekilde uygulanamaz.
  • Kalça artroskopisinde de farklı cerrahi işlemlere ait farklı rehabilitasyon prensipleri veya egzersiz ve ağırlık verme durumları vardır. Bu duruma veya cerrahi işleme ait özellikler veya farklılıklar, fizyoterapistiniz veya cerrahınız tarafından size verilecektir.
  • Bir çok kişi, cerrahi sonrası iyi düzenlenmiş bir rehabilitasyon programı ile 3 ay sonra tam aktivitelere geri dönüş yapabilir.Ancak iyileşme döneminiz, kalçanızda var olan hasarın derecesine, tipine, süresine ve yapılan artroskopik işleme bağlıdır. Yapılan cerrahi işlem ve ameliyat sonrası rehabilitasyondan alınacak gelişmeler, 1 yıldan fazla süren zamana kadar devam eder. Bu nedenle egzersizlerin 1 yıl süre ile yapılması, yararlanım oranını artırır.
  • Ameliyat sonrası hastalara genellikle koltuk değneği ile parsiyel ağırlıkla yürümeye izin verilir.
  • Kalça artroskopisi sonrası en az 8 hafta koşmanız veya zorlayıcı bir sportif aktivite yapmanız önerilmez. Eğer kalça ekleminizdeki dejenerasyonunuz fazla veya yapılan cerrahi işlem biraz daha ciddi ise eklemin daha uzun süreli korunması gerekir; bu durumda koşma veya sportif aktivitelere katılım 3.-4. aydan sonra olmalıdır.